20 Aralık 2007 Perşembe

CaN

Önce bir tanım ve onun iki türevi:

Can, görünmeyen/bilinmeyen.
Canlı, görünmeyeni/bilinmeyeni olan. 

Canlanmak, görünmeyeni/bilinmeyeni oluşmak.

Ve bir olasılıkla canın bütününe kattığı şey, dışrakla etkileş(ebil)en içrek bir devingenlik.
 
Şimdi bu tanımca şekillenmiş anlamlar civarında birkaç kavramın yaklaşık olarak anlam açılımı:

Her insan, canlı bir bütün/hücresel sistem ve insanın “ben” dediği şey, bu bütünün/hücresel sistemin canı.

Ve özgül bir niceliksel eşiği aşan aile, grup, toplum, devlet,, (veya daha geniş anlamda doğa, evren,,) gibi her insansal sistem, niteliksel bir değişim geçirip, canlanmalı: Bedeni canlardan oluşan, kendisi canlardan aşkın bir canlıya dönüşmeli! Öyle ki onun canı, bedenini oluşturan canlarca görünmeyen/bilinmeyen ama onlarla etkileşip, onların bütününe devinim katan olmalı. Bu sırada kendisiyle aynı varlık düzeyindeki canlarla da etkileşmeli.
 
Şimdi de varsayım niteliğinde birkaç çıkarım:

1) Şairin/sanatçının içsel keşifleriyle bulup, şuuruna/bilincine çıkarttıklarıyla; alimin/bilimcinin dışsal keşifleriyle bulup, (/b)ilimine indirdiklerinin aynı şeyler olabilmesi hem içrek, hem dışrak canlılıkla ilgili belki de.

2) İnsanın “ben” dediği canı olduğu bedenle, bedenini oluşturduğu canla ve diğer insanlarla (veya kendi varlık düzeyindeki diğer canlılarla) etkileşim halindeyse, farklı ölçeklerdeki bu etkileşimlerden herhangi biri, bir diğerinin bir yansıması olarak da düşünülebilmeli. Aynı iki maddenin kütle-çekimsel etkileşimlerinin her ikisinin uzay-mekanla ayrık kütle-çekimsel etkileşimlerinin toplamının bir yansıması olabileceğinin düşünülebilmesi gibi.
 
Başka anlamlar civarında son çıkarımın yeniden açılımı:
 
İnsanlar öz-ü-gür iradeye sahiptir ve Tanrı ( :Almaşık olarak evrenin ruhu ya da evrenin hem bedeni, hem ruhu), öz iradeye sahiptir dediğimizde; insanlar arası etkileşimler, Tanrı ile ayrık etkileşimlerinin bir toplamı olarak yeniden yazılabilmeli. İnsanların öz-ü-gür iradeye sahip olduğunu söylediğimiz yerden hücrelere baktığımızda ise, hücreler de öz iradeye sahip olmalı ve hücreler arası etkileşimler, hücrelerin “ben” ile etkileşimin bir toplamı şeklinde yeniden yazılabilmeli. Yerimizi değiştirirsek ve hücrelere öz-ü-gür iradeye sahip dersek, bu sefer “ben” öz iradeye sahip olmalı. 

2 yorum:

Unknown dedi ki...

benim agam yanlış yapmaz...ne diim aga ellerine sağlık,devamını bekliorum :)hadi eyvallah...


PAPARA

Adsız dedi ki...

şoparım, paparam.. bak apartmanda feodal bir yönetim var zannedecekler.. ..sonra medeniyet getirmeye kalkacaklar bizim kata ki biliyorsun benim oda eskici dükkanı gibi, pek kalabalık, yer yok daha fazla burda: en fazla birkaç müzik aleti daha sıkıştırabileceğiz bu bulutları resimler, dağları kitaplar, sakinleri hatıralar olan mavi şehre
;)

iZ-LeYiCiLeR