8 Ekim 2009 Perşembe

Türk Sorunu

- 19 Eylül 1930, Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt: [1], [2]

Türk bu ülkenin yegane efendisi, yegane sahibidir. Saf Türk olmayanların bu memlekette tek hakkı vardır; hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı. Dost ve düşman, hatta dağlar bu hakikati böyle bilsinler.

Bu yerlerde (Türkiye'de) Saf Türk haklarına sahip olmak isteyenler, Türk Olmalıdır!


Türklüğü kabul etmez, onu küçük görür, ona ihanet eder, sonra da Türk'e tanınan haklardan, hatta ondan fazlasını isterlerse, bu olmaz!.. Buna "yağma yok!" derler!..


Türk Hakları'ndan istifade edebilmek için Türklüğü benimsemek, Türk harsını (kültürünü) kabul etmek, Türklüğü duymak, Türk menfaatlerini kendi menfaati yapmak, ona hürmet etmek, Türküm demek, Türklüğü harsiyle, hissiyle kabul etmek lâzımdır!.. Bunları samimiyetle benimseyenleri, yapanları Türk sayarız!... Kim olursa olsun!..


Adalet Bakanı’nın yukarıdaki cümlelerini doğru okumak için belki başka cümlelerine göz atmak gerekir: [1]

Dünyadaki tüm medeniyetlerin kaynağı Orta Asya'dan göç ettikleri yerlere medeniyet götüren Türklerdir!

Türküm ve yalnız Türklük için yaşıyorum. O kadar ki Türk olmasaydım, kendimi dünyanın en bahtsız adamı sayardım...

- 27 Mayıs 1934, 2510 sayılı İskan Kanunu için İskan Kanunu Mukavvat Ercümen Raporu: [3]

Öteden beri Türk kültürüne uzak kalmış olanların ülkede yerleşerek onlara Türk kültürünü benimsetmek için Devletin yapacağı işler bu kanunda açıkça gösterilmiştir. Türk bayrağına gönül bağlamamış iken Türk yurttaşlığını, kanunun onlara verdiği her türlü hakları kullanmakta onları, Türkiye Cumhuriyeti uygun göremezdi. Bunun içindir ki, bu gibileri Türk kültüründe eritmek ve onları Türk oldukları için daha sağlam yurda bağlamak yollarını bu kanun göstermiştir. Türkiye Cumhuriyeti devletinde, Türküm diyen herkesin bu Türküğü devlet için belli ve açık olmalıdır (abç). Burada Devlet, hiçbir Türkün Türklüğünden bir soluk işkillenmek istemez.

- 14 Haziran 1934, 2510 sayılı İskan Kanunu’nun 11. maddesi: [3]

“A: Ana dili Türkçe olmayanlardan toplu olmak üzere yeniden köy ve mahalle, işçi ve sanatçı kümesi kurulması veya bu gibi kimselerin bir köyü, bir mahalleyi, bir işi veya bir sanatı kendi soydaşlarına inhisar ettirmeleri yasaktır.

“B: Türk kültürüne bağlı olmayanlar veya Türk kültürüne bağlı olup da Türkçe'den başka bir dil konuşanlar hakkında harsi, askeri, siyasi, içtimai ve inzibati sebeplerle İcra Vekilleri Heyeti kararile, Dahiliye Vekili lüzümlu görülen tedbirleri almaya mecburdur. Toptan olmamak şartiyle başka yerlere nakil ve vatandaşlıktan iskat etmek de bu tedbirler içindedir.

“C: Kasabalarda ve şehirlerde yerleşen ecnebilerin tutarı belediye sınırı içindeki bütün nüfus tutarının yüzde onunu geçemez ve ayrı mahalle kuramazlar.

- 14 Haziran 1934, 2510 sayılı İskan Kanunu’nun 13/3. maddesi: [2]

Türk ırkından olmayanların serpiştirme suretiyle köylere ve ayrı mahalle veya küme teşkil etmeyecek şekilde kasaba ve şehirlere iskanları mecburidir.

- 1935 Kürt Raporu, Başbakan İsmet İnönü: [2]

Dersim vilayetini yeni usulde teşkil edeceğiz. 1935 ve 36’da yolları, karakolları yapılacaktır. 1937 ilk baharına kadar hazır olursa, mürettip ve seferber iki fırka kuvvet ilbaylığın emrine, 1937 ilk baharında verilecektir. Süratle bütün Dersim silahtan tecrit olunacak, ilbaylığın o zamana kadar tetkiki neticesinde kuvvetle yapılmasını tasavvur ettiği, hükümete bildirdiği icraat da yapılacaktır. Bundan sonra Dersim’e verilecek şeklin safhası başlayacaktır. Bütün bu tasavvurlar gizlidir.

- 1 Kasım 1935 TBMM açılış konuşması, M. K. Atatürk: [4]

İç yönetim kuruluşlarımızı, yurdun doğu bölgelerinden başlayarak genişletmek gereğini duymaktayız. Yeni iki genel müfettişlik ve yeni bazı illerin kurulması gerekli görülmektedir. Bu arada Dersim bölgesinde önemli bir reform programının uygulanması da düşünülmüştür. İllerimizin sürekli denetimi ve ortak işlerinin bir elden yönetilmesini sağlayan genel müfettişlerden birçok yararlar bekliyoruz.

- 25 Aralık 1935, 2884 sayılı Tunceli Vilayeti’nin idaresi hakkında Kanun [2]

- 1 Kasım 1936 TBMM açılış konuşması, M. K. Atatürk: [2]

Dahili işlerimizde en mühim bir safha varsa o da Dersim meselesidir. Dahilde bulunan iş bu yarayı, bu korkunç çıbanı ortadan temizleyip, koparmak ve kökünden kesmek işi her ne pahasına olursa olsun yapılmalı ve bu hususta en acil kararların alınması için hükümete tam ve geniş yetkiler verilmelidir

- 1 Kasım 1936 TBMM açılış konuşması, M. K. Atatürk: [5]

Başlarında değerli Eğitim Bakanımız bulunan, Türk Tarih Kurumu ile Türk Dil Kurumunun her gün yeni gerçek ufuklar açan, ciddi ve aralıksız çalışmalarını övgü ile anmak isterim. Bu iki ulusal kurumun, tarihimizin ve dilimizin, karanlıklar içinde unutulmuş derinliklerini, dünya kültüründe başlangıcı temsil ettiklerini, kabul edilebilir bilimsel belgelerle ortaya koydukça, yalnız Türk ulusunun değil, bütün bilim dünyasının ilgisini ve uyanmasını sağlayan, kutsal bir görev yapmakta olduklarını güvenle söyleyebilirim.

- 1937-38, Resmi kayıtlara göre 7,500; resmi olmayan kayıtlara göreyse 50,000’den fazla insanın öldüğü Dersim Olayları


- 1937 yılında yapılan Tunceli Tenkil Harekatı’na dair Bakanlar Kurulu Kararı: [2]

.. Sadece taarruz hareketleriyle iktifa ettikçe isyan ocakları daimi olarak yerinde bırakılmış olur. Bunun içindir ki, silah kullanmış olanları ve kullananları yerinde ve sonuna kadar zarar veremeyecek hale getirmek, köyleri kamilen tahrip etmek ve aileleri uzaklaştırmak lüzumlu görülmüştür. Paraya acımaksızın içlerinden çok adam kazanıp, kullanmaya çalışmak lazımdır.

- 1 Kasım 1937 TBMM açılış konuşması, M. K. Atatürk: [6]

Ulusumuzun layık olduğu yüksek uygarlık ve refah düzeyine ulaşmasının engellenmesinin düşünülmesine yer bırakılmadığı ve bırakılmayacağını huzurunuzda söylemekle mutluyum. Tunceli'nde (Dersim’de) yapılan uygulamaların sonuçları bu gerçeğin belirtileridir.

1938, Dahiliye Bakanı Şükrü Kaya’dan Kültür Bakanlığı’na: [2]

Bugünlerde Dersim’de yapılmaya başlanan ıslahat meyanında Türk keşafeti olan ve Dersim’den oldukça uzak yerlerde kız ve erkek yati mekteplerinin de açılması ve bu mekteplerde Dersim’den getirilecek olan 5 yaşını doldurmuş kız ve erkekler okutturulup, büyütülmesi ve muvezi surette yetiştirilecek olan bunlar; yektigerile evlendirilerek baba ve analarından mevrus enval ve arazileri içinde birer Türk yuvası kurmaları temin ve bu surette Türk kültürünün Dersim’de esaslı bir surette yerleştirilmiş olacağı düşünülmektedir.


- 3 Nisan 1961, DPT'ye bağlı “Doğu Grubu” tarafından oluşturulan ve “Kur.Alb. Politika D. Bşk. Haşim Tosun” imzalı bir gerekçe ile dönemin başbakanına sunulan “Devletin Doğu ve Güneydoğu'da Uygulayacağı Kalkınma Programının Esasları” başlıklı rapordaki yapılacaklar listesi: [7], [8]

Halihazır İskan Kanunu ve tatbikatını, tesbit edilen politika ihtiyaçlarını karşılayacak ve asimilasyon temin edecek şekilde incelemek ve tadil etmek.

Bölgenin, kendilerini Kürt sananlar lehindeki nüfus strüktürünü Türk lehine çevirmek için, Karadeniz sahillerindeki fazla nüfusla, memleket dışından gelen Türkleri bu bölgeye yerleştirmek, bölgedeki kendilerini Kürt sananları bölge dışına hicrete teşvik ve bu hicreti finanse ederek, memleketin Türk çocuğu bulunan yerlerine iskan etmek..

Planlanan bölge okulları, köy okulları ve meslek okullarının faaliyete geçirilmesi... kız ve erkek misyoner yetiştirilmesi ve bunun için hususi müessese kurulması... Bölge halkından kabiliyetli ve küçükten asimile edilen gençlere yüksek tahsil imkanları sağlanması.

Irk bakımından, Türk siyasi düzeninin kendi menfaatleri bakımından en elverişli, en emin ve en çok imkan sağlayan düzen olduğunu telkin eden bir inandırma faaliyetine girişilmesi...

Uzmanlar tarafından hazırlanmış skeçler oynayacak küçük tiyatro ekiplerine, bölgenin lisanına vakıf saz şairlerine yukarıdaki fikirlerin aşılanması...

Dünya entellektüel muhitine Türkiye'de bir Kürt meselesinin mevcut olmadığının anlatılması.

Bir üniversiteye bağlı derhal bir Türkoloji Enstitüsü kurularak kendini Kürt sananların menşelerinin Türk olduğunun ispat olunarak yayınlanması... Doğunun Türk tarihinin yazılarak neşredilmesi..

İslam Ansiklopedisi, Rus alim ve politikacısı Minovski’nin tarafgirane bir surette, kendini Kürt sananların menşeinin İrani olduğunu iddia eden yazısını alarak, kendilerini Kürt sananlar kısmında neşretmekle, Lozan’da delegelere kabul ettirilen, kendilerini Kürt sananların dağlı Türkler olup, menşelerinin Turani olduğu tezi ile de tezada düşülmüştür. Doğulu münevverler arasında münakaşayı mucip olan ve ayrılık taraftarlarına tutamak veren bu hatanın, derhal tashih edilmesi...

Kendilerini Kürt sananların, menşelerinin Turani kavimlere dayandığı hakkında, çeşitli yönlerden arayışlar yapılmaya ve neticelerinin türlü neşir vasıtalarıyla yayılması..

- 18 Nisan 1961, Bakanlar Kurulu’nun 5/1108 numaralı kararı: [7]

Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından hazırlanan 3 Nisan 1961 gün ve DPT-SPD-DG-2400 sayılı ilişik “Devletin Doğu ve Güneydoğu‘da uygulayacağı kalkınma programının esasları” adlı rapor Bakanlar Kurulunun 18 Nisan 1861 günü yaptığı oturumda müzakare ve kabul edilmiş ve a. Mezkur esasların Devlet Planlama Teşkilatınca planlama, koordine ve tatbikinin yapılması, b. Esasların yerine getirilmesi için DPT’nin ilgili Bakanlıklar mümessilleriyle kuracağı özel komisyonlarda programlaşan hususların Bakanlıklarca fiiliyat sahasına konulması, 18 Nisan 1961 tarihinde kararlaştırılmıştır.

- 12 Eylül 1980, “Türkçülüğün Esasları”nın yazarı Ziya Gökalp’ın “Kürtçülüğün Esasları” başlıklı, el yazması kitabının son örneğinin Sinop Dr. Rıza Nur Kütüphanesi’nden alınıp, ortadan kaldırılması [9]

Kaynaklar


1) Kaynak göstermeyen İnternet Sitesi:
http://www.milliyetciforum.com/mahmut-esat-bozkurtun-sozleri-30939.html

2) Ses ve görüntü kayıtlarını kaynak olarak gösteren Belgesel Filmi: 38, Çağan Demirel

3) ["İskan Kanunu Muvakkat Encümen Raporu," 27 Mayıs 1934, TBMM Zabıt Ceridesi, Sıra Sayısı 189, c. 23 s. 8.] şeklinde kaynak gösteren İnternet Sitesi:
http://www.derinsular.com/kitap/2008/08/1934-tarihli-iskan-kanunu-ve-zorunlu-goc-uygulamal.php

4) [ATATÜRK'ÜN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN V. DÖNEM 1. Yasama Yılını Açış Konuşmaları, 1 Kasım 1935, Millet Meclisi Tutanak Dergisi D. V, C. 6, Sa. 2] şeklinde kaynak gösteren İnternet Sitesi:
http://www.tbmm.gov.tr/tarihce/ataturk_konusma/5d1yy.htm

5) [ATATÜRK'ÜN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN V. DÖNEM 2. Yasama Yılını Açış Konuşmaları, 1 Kasım 1936, Millet Meclisi Tutanak Dergisi D. V, C. 13, Sa. 4] şeklinde kaynak gösteren İnternet Sitesi:
http://www.tbmm.gov.tr/tarihce/ataturk_konusma/5d2yy.htm

6) [ATATÜRK'ÜN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN V. DÖNEM 3. Yasama Yılını Açış Konuşmaları, 1 Kasım 1937, Millet Meclisi Tutanak Dergisi D. V, C. 20, Sa. 3] şeklinde kaynak gösteren İnternet Sitesi:
http://www.tbmm.gov.tr/tarihce/ataturk_konusma/5d3yy.htm

7) “Ecevit’in gizli arşivindeki belgeler” başlıklı makale, Can Dündar
http://www.candundar.com.tr/index.php?Did=5968

8) “Kendilerini Kürt Sananlar” başlıklı makele, Kürşat Bumin
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/default.aspx?t=23.01.2008&y=KursatBumin

9) “Ziya Gökalp’ın Kitabına Ne Oldu?” başlıklı makale, Mustafa İslamoğlu
http://www.mustafaislamoglu.com/yazidetay.php?Yazi_id=174&yazar=8

iZ-LeYiCiLeR