Ruhumu yakan ateşi ayrılığın, biraz da bedenime değse:
Kül olup savrulsam rüzgârda, uçup konsam saçlarınızın
teline.
Boğuluyor duman altında yüreğim, isiyle boyanıyor kanım:
Cama duran opak kum gibi, dağlanıp duruyor çıkana dek canım.
Ruhumu çökerten yükü ayrılığın, az biraz gövdemi de ezse:
Yol olup uzasam altında, ulaşsam ayaklarınızın dibine.
Çorak toprak gibi parçalanıyorum, sissiz burada ağır ağır:
Saklanıyorum anılara, kulaklarım kalıyor dünyaya sağır.
Ruhumu saran mikrobu ayrılığın, az bir de cesedime geçse:
Pul olup dökülse ciğerim, çiçek olup bastığınız yerde bitse.
Dalında çürüyen yeşil yaprak gibi, kokuyor yaşlar gözlerimde;
Bozuk süt gibi topak topak, çöküyor anlam, kesilmiş sözlerimde.
Bozuk süt gibi topak topak, çöküyor anlam, kesilmiş sözlerimde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder