21 Ocak 2008 Pazartesi

DeLiCe & ZeYTiN


Delice Yeşil, mavi denize baktı. İçkin yağmurla içrekten taşanın tadında kokan denize.. 

Ateşin güneşi batırmayı çok istiyordu burada Yaşıl Zeytin’le ama zamanda yürüyüşlerini biraz daha yavaşlatsalar, hatta ara ara dursalar ne güzel olurdu. Zamanda durabilseler de deniz üzerindeki ışıklı yolda o güneşe doğru yürüyebilseler karabatakların yoldaşlığında.. 

Yetmiyordu bir türlü onlara anlar. Oysa bir günlük zamanlarını, bir hayat kadar uzunmuşçasına yürüyorlardı tüm enlemesine ara sokaklara saparak yolda..

Zeytin’in kokusunu çekti içine. Yosun kokuları kıskandı Zeytin’in yaşıl kokusunu. Bir avuç su aldı sol avucunun içine ve Zeytin’inkine boşalttı boşlukta yankılanan sözlerinin eşliğinde:

- Umudum umudun olsun!

Ve Zeytin de sol avucundaki suyu tekrar boşalttı bir önceki yatağına:

- Umudum umudun olsun!

Delice sol avucundaki suyla yudu Zeytin’in yüzünü, yumdu gözlerini ve uy(u)du sollarındaki yazıcı melek..

Zeytin Delice’nin gözlerinden girdi içeri. Yosun yeşilleri kıskandı Delice’nin gözlerine çalınan yeşili. Bir avuç su aldı sağ avucunun içine ve Delice’ninkine boşalttı boşlukta yakınlanan gözlerinin eşiğinde:

- Umudum umudumuz olsun!

Ve Delice de sağ avucundaki suyu tekrar boşalttı bir önceki yatağına:

- Umudum umudumuz olsun!

Zeytin sağ avucundaki suyla yudu Delice’in yüzünü, yumdu gözlerini ve uy(u)du sağlarındaki yazıcı melek..

Delice plastik bir şişede artan kalan sudan biraz döktü üzerinde oturdukları kayaya:

- Güneş ve deniz şahit olsun: Ey su, umudumuz ol ve yüksel güneşe. Sonra yine in yer-denize. Ağıp yağarken anlat hikayemizi yele. O ki an’latsın tüm yeryüzüne!
- “Şahidim ey Delice Zeytin. Soldaki yazıcı melek, uy()an ve yaz şahitliğimi.” (Güneş)
- “Şahidim ey Delice Zeytin. Sağdaki yazıcı melek, uy()an ve yaz şahitliğimi.” (Deniz)
- “Gördüm ve şahidim şahitliklere. İşittim ve istekliyim umudu yüklenmeye. Hoşça kal ey Delice Zeytin!” (Akan Su)

Nefesleri bir oldu Delice ve Zeytin’in, birbirlerini çektiler ciğerlerine. Ciğer-gûşem dedi nefisleri birbirine. Geçmişle gelecek birbirine bağlandı: Bugüne bağlandılar. Hakikate hayal, hayale hakikat; masumiyete yaramazlık, yaramazlığa masumiyet karıştı. Eskimedi hiç ruhları: Bedenleri büyürken de çocuk kaldı.

Sevgi(li)yle,,
20/12/2008
oNuR :: sU LeKeSi

Hiç yorum yok:

iZ-LeYiCiLeR