1 Aralık 2007 Cumartesi

ZaMaNDıR ZaMaN,,

Biz.. ..kendimizde olan her şeyi, hep başka yerlerde ararız.. Misal, zaman akmaz, durur: Biz onun üzerinde kayar, gideriz.. Onun devingenliği, hareketimize göre sürekli yıkılıp, yeniden kurulmasındandır. Biz nereden geçmişsek, peşimiz sıra yıkılan; biz nereye gideceksek, önümüzde kurulan bir yoldur o sadece. Değişimin etkin elemanı değildir, edilgen elemanıdır. Ama onun üzerindeki hareketimizi kontrol edemiyor olduğumuzu düşündüğümüzden, alışıldık yollardan farklı gelir hep bize.


Önce onu tanrıların atası Kronos yaparız: Doğurup, büyüttüğü her çocuğunu bir gün kendi yerine geçebilir korkusuyla yutan BaBa olur. Dayanamayız sonra buna ve Zeus’u yutmasını bir şekilde engelleriz. Ve oğul, babasını toprağın altına gömer. Ne zaman Zeus’u yeterince büyütür de İsa’nın BaBa’sı Kilise Tanrısı yaparız; tekrar zamanın içine kaçarız ve Tanrı’yı dışına atarız. Tanrı Allah olup, ondan münezzih/(t)aşkın olana kadar da içinde mutlu mesut yaşarız. Bundan sonra daha fazlası gerekir..

Düşünürüz.. Birimiz çıkar, onu mekan(l)a bağlar ve sonunda onun mutlak olmadığı ispatlanır: Olayların eş zamanlı olabileceğini ama bu eş zamanlılığın göreceli olduğunu fark ederiz. Biraz daha düşün(ün)ce, onu eğebileceğimiz sonucuna varırız. Sonra yine hayaller başlar.. Ahh, onunla şu kim daha güçlü? yarışından bir vazgeçebilsek. Oysa içimizden biri demiştir yıllar önce: “Onun en az iki boyutu vardır: Biri boyu, biri genişliği!” diye. Yeterince düşün(ün)ce anlarız: Onu eğmemiz, onun üzerindeki hareketimizi değiştirmemiz(den)dir..

Düş(ün)meye devam ederiz başka yollarda(n). Birilerimiz çıkıp, der ki: “Aynı anda iki farklı yerde olunabilir bazen”. “Aynı yerde iki farklı zamanda da olunabilir bazen” diyen birileri de çıkar sonra. Bu arada, zamandan bağımsız ilişkilerin olabileceği de bulunmuştur zaten.

Zaman kavramını eski anlam yükü ile düşünmeye devam etmeyi denedikçe, kafamız iyice karışır ve bulduklarımız anlamsızlaşır. Oysa zaman sadece bir yolsa..

Oysa zaman sadece bir yolsa.. ..Nereye gitmek istiyoruz?

Hem "Gittiğin yol kendi uzaklığın, vardığın yer kendi ayrılığın.." denmişken zamanın birinde..

Sevgiyle,,

sU LeKeSi – oNuR,,

Hiç yorum yok:

iZ-LeYiCiLeR